16 Ekim 2009 Cuma

Kırmızı kalem


Köpekbalığını aç bırakarak büyük bir akvaryuma koymuşlar ve bir adet balık vermişler, anında yemiş haliyle. Ardından cam bir bölmeyle akvaryumu bölmelendirmişler ve aynı köpekbalığını bölmenin birinde tek bırakmışlar. Bir gün sonra, diğer bölmeye bir balık koymuşlar ama köpekbalığı kafasını cama çarpıp durmuş. Çok uzun süre bu şekilde olay devam etmiş, ta ki artık vazgeçinceye dek. Köpekbalığı saldırma eylemini, akvaryumun o kısmına gitmeyerek perçinlemiş.

Bölmeyi kaldırmışlar ve köpekbalığı kafasını yine çarpacağını "öğrendiği" için saldırmaya yeltenmemiş. Durmuş ve açlıktan ölmüş.

Buna da "öğrenilmiş çaresizlik" adını koymuşlar.

Şu anda o köpekbalığının ölmesi kısmının altını çizmiyorum, anlık olarak (ya da değil) onu daha az önemsemiş durumdayım.

Ya da, tamamen vazgeçtim. Herkes istediği yerin altını kırmızı kalemle çizsin.



1 yorum:

  1. "Köpekbalığını aç bırakarak büyük bir akvaryuma koymuşlar, illede vatanım demiş!"

    şeklinde başlayacak zannettim. uykum var ondan herhalde.

    YanıtlaSil