2 Ekim 2009 Cuma

Bilim için soyundum

Yaklaşık elli kişinin küçük ve havasız bir sınıfa doluşup "öğrenme psikolojisi" adı altında "hayatta her şey öğrenme metotlarıyla çözülebilir, siz davranışçıları, psikoanalistçileri, sosyal psikoloji kitaplarını lütfen bir rafa kaldırın kuzucuklarım" mottosunu beynine kazımış genç bir çocukcağızın verdiği bir derste gösterilen videolar sonucu, bilim için soyunasım geldi. Farenin birini ufacık bir deney akvaryumuna kapatıp, ses ile ilgili bir uyarım deneyi yapılıyor. Yüksek ses veriliyor, patlama şeklinde. Bir, iki, üç, dört derken, hayvan korkmaz oluyor. (adını Muse koyduk hoca ve ben) Sevgili Muse, alışıyor patlamalara. Ama bir süre ara veriliyor, Muse hayvanına yemek veriliyor, biraz kendi başına sesszi sakin bırakılıyor ve sesler tekrarlanıyor. Yine ilk ikisinde falan korkuyor sevgili Muse. Ama sonrasında çok daha az geriliyor bir önceki seansa göre. Buna da "Habituation" adı verilmiş. Tabii, hayvanın manyak olmuş olma durumu kimsenin umurunda olmadığı gibi, deney bittikten sonra Muse ve onun gibileri anında yokediliyorlarmış.

Çünkü, "bir durumu deneyimleyen, bilgiyi öğrenen gelişmiş canlılarda beyin farklılaşıyor, elektriksel ve kimyasal durumu öğrenmemişe göre farklı oluyormuş." Yani; öğrendiyseniz, artık kafanız başka çalışıyormuş. Bu sebepten ötürü, beyni "tabula rasa" olmayan hayvanı bilim kullanamıyor, kullanamadığı gibi ani yüksek basınç ortamında "beyin felci"ne maruz bırakarak öldürüyormuş Muse ve arkadaşlarını.

Beyni farklılaşmış hiçbir canlının, hiçbir ortamda "farklı" olmadığı bir yer isteği var bende. Bu bilim adamlarının (bilim insanı?-o da olur) okumamışları sokakta sırtından gazeteci vuruyor gibime geldi.

Evet, abartmayı seviyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder