Her seferinde derken mesela, içinde çok uzun bir giz var. Her sefer'inde çünkü o. O seferlerden işte.
Rüyamda eski bir oyuncağımla karşılaştım, sarılı-kırmızı bir dinozordu, o renklerde olmaması gerektiğini biliyor olmama rağmen umurumda olmazdı. Çok uzun zaman oynamıştım onunla. Kolları çıkarılıp-takılıyordu. Ara sıra ters takıp onu yüksek bir yere koyar, bakakalırdım nedense. Su yeşiliyle turuncunun dans ettiği, soğuk olduğunda bile üşümediğim günlerdendi o dönem. Ben onu unutmuştum aslında ama sanırım ben buradayım dedi bana dün gece. Birilerinin aklından hiç çıkmadığımdan emin olduğum zaman hiç olmadı benim. Ama beni düşündüklerini hissettiğim anlara müteşekkir olmayı da atlamadım hiç. Bu aralar buna takmıştım. Oyuncakların aklından çıkmamak aklıma bile gelmezdi oysa.
Sanki birilerine veda edecekmişim gibime geliyor, anlayamıyorum.
Sebeplerim var şu anda aslında, ama dediğim gibi, küçük küçük şeyler birikti ve mutsuzluk yaptı. Hepsi bu. Dahası yok.
Şimdi, kahverengi tonlarda, uykularda...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder