22 Ekim 2010 Cuma

Oha

Lastik

Yağmur yağarken yolun yanlış tarafından yürüyenlerle,

Takside her zaman yanlış yere oturanlar!

Çok iyi arkadaş olabilirler.



Ya da ben miyim bu be?

18 Ekim 2010 Pazartesi

Ben

Yağmuru hep sevdim,

Sense şemsiye bile sevmedin...

Götüne girsin!

15 Ekim 2010 Cuma

Arkamdan

Hepimiz böyle oluyoruz ama.

Starbucks'ta şu anda, arkamda eski sevgilisiyle konuşurken ağlayan kız oluyoruz.

Çocuk daha rasyonalize ederek yaşıyor şu an, ki zaten bence "e yani, 37,5 derecede bir kız. Neden olmasın?" gibi.

Kız da işte aşık olmuş, ama mantıksız bir süreç yaşanmış olmasına rağmen, aylar sonra onunla karşı karşıya geldiğinde duyguların depreşmesi yaşanıyor.

Kıpkırmızı bir elmanın içinden kurt çıkması gibi.

Lazım ama. Gerekli. Ve mühim.

Şu anda, onları arkamda bırakıp gitmek istiyorum.


13 Ekim 2010 Çarşamba

Of aman aman

Bu aralar ciddi anlamda belirli bir rutindeyim falan derken, çok çok sevdiğim canım benim Zeynep kişisi geldi ve kırdık rutini, Heja sayesinde, sezar'ın hakkı sezara gelsin o zaman. Zaten ben Heja'yla hep bir şeyler kırarım; muhabbetin belinden tutun da, pota varıncaya dek.

Cumartesi günü acayip eğlendik ama, uzun zamandır dışarıda zaman geçirmediğimi fark ettim. İyi geldi bana da. Zeynep ile de çok zamandır bu kafada eğlenememiştim. Eski günleri yad edercesine idi. Sabah dönüldü, öğlen kalkıldı gibi...


Sakinim ama huzurlu bir sakinlik olup olmadığından emin değilim. Ya da sorgulayıp durmaktan böyle oluyordur.

Öf.